Sonuçlar

    Türkçe Almanca
    tutuklu
    {adj}
    law.
    gefangen
    {adj}
    tutuklu
    {noun}
    law.
    der Gefangene
    {noun} {m}
    tutuklu
    {adj}
    law.
    Häftling
    {adj}
    tutuklu
    {adj}
    law.
    Häftlinge
    {adj}
    tutuklu
    {noun}
    der Strafgefangene
    {noun} {m}
    tutuklu
    {noun}
    die Insassin
    {noun} {f}

    İlişkili Sonuçlar

    Türkçe Almanca
    tutuklular
    {noun} {pl}
    law.
    die Gefangenen
    {noun} {pl}
    tutukluluk
    {noun}
    Gefangenschaft
    {noun}
    tutukluluk
    {noun}
    Haft
    {noun}
    tutukluluk
    {noun}
    die Untersuchungshaft
    {noun} {f}
    tutuklu kalma
    {noun}
    das Eingesperrtsein
    {noun} {n}
    sınır dışı edilicek tutuklu
    {noun}
    der Abschiebehäftling
    {noun} {m}
    tutukluluk hâlinin inceleme günü
    {noun}
    law.
    der Haftprüfungstermin
    {noun} {m}