Sonuçlar

    Türkçe Almanca
    balık yetiştiren
    {noun}
    der Fischzüchter
    {noun} {m}

    İlişkili Sonuçlar

    Türkçe Almanca
    bitki yetiştiren
    {noun}
    der Pflanzenzüchter
    {noun} {m}
    sığır yetiştiren
    {noun}
    der Rinderzüchter
    {noun} {m}
    balık zenginliği
    {adj}
    fischreich
    {adj}
    yalnız yetiştiren
    {noun}
    der Alleinerziehende
    {noun} {m}
    hayvan yetiştiren
    {noun}
    agr.
    der Viehzüchter
    {noun} {m}
    balık üretimi
    {noun}
    die Fischzucht
    {noun} {f}
    balık tutma
    {noun}
    der Fischfang
    {noun} {m}
    balık türü
    {noun}
    die Fischart
    {noun} {f}
    balık tutmak
    {vb}
    fischen
    {vb}
    balık unu
    {noun}
    das Fischmehl
    {noun} {n}
    balık ağı
    {noun}
    das Fischernetz
    {noun} {n}
    balık
    {noun}
    zool.
    der Fisch
    {noun} {m}
    balık pazarı
    {noun}
    der Fischmarkt
    {noun} {m}
    balık çorbası
    {noun}
    cook.
    die Fischsuppe
    {noun} {f}
    doktora öğrencisi yetiştiren profesör
    {noun}
    der Doktorvater
    {noun} {m}
    balık havuzu
    {noun}
    der Fischteich
    {noun} {m}
    balık avlamak
    {vb}
    angeln
    {vb} {vi}
    balık ölümü
    {noun}
    das Fischsterben
    {noun} {n}
    kırmızı balık
    {noun} {pl}
    die Goldfische
    {noun} {pl}