Sonuçlar

    Türkçe Almanca
    ağırbaşlı
    {adj}
    solid
    {adj}
    ciddi
    {adj}
    solid
    {adj}
    dayanıklı
    {adj}
    solid
    {adj}
    sağlam
    {adj}
    solid
    {adj}

    İlişkili Sonuçlar

    Türkçe Almanca
    mazbut
    {adj}
    solide
    {adj}
    katı
    {adj}
    solide
    {adj}
    sağlamlık
    {noun}
    die Solidität
    {noun} {f}
    dayanışma içinde
    {adv}
    solidarisch
    {adv}
    dayanışma paktı
    {noun}
    der Solidarpakt
    {noun} {m}
    dayanışma
    {noun}
    die Solidarität
    {noun} {f}
    dayanışmak
    {vb}
    solidarisieren
    {vb}
    dayanışma göstermek
    {vb}
    solidarisieren
    {vb}
    dayanışma katkısı
    {noun}
    pol.
    der Solidarbeitrag
    {noun} {m}
    dayanışma
    {noun}
    die Solidargemeinschaft
    {noun} {f}
    dayanışma duygusu
    {noun}
    das Solidaritätsgefühl
    {noun} {n}
    dayanışma ek ücreti
    {noun}
    der Solidaritätszuschlag
    {noun} {m}
    dayanışma bildirimi
    {noun}
    die Solidaritätserklärung
    {noun} {f}