Sonuçlar

    Türkçe Almanca
    satır
    {noun}
    hist.
    Linien
    {noun}
    sıra
    {noun}
    die Linien
    {noun} {pl}

    İlişkili Sonuçlar

    Türkçe Almanca
    belediye otobüsü
    {noun}
    der Linienbus
    {noun} {m}
    programlı uçuş
    {noun}
    der Linienflug
    {noun} {m}
    çizgisine sadık
    {adj}
    linientreu
    {adj}
    programlı uçuşlar
    {noun} {pl}
    die Linienflüge
    {noun} {pl}
    savaş gemisi
    {noun}
    das Linienschiff
    {noun} {n}
    yan hakem
    {noun}
    sport.
    der Linienrichter
    {noun} {m}
    büyük yolcu uçağı
    {noun}
    das Linienflugzeug
    {noun} {n}
    tarifeli havayolu şirketi
    {noun}
    die Linienfluggesellschaft
    {noun} {f}